sene 1994 sabaköy olayı

  1. 61
    "nerede kalmıştım?" deyip kafasını kaşıdı tarık. "hah! kitabı kontrol edip bu eve geçmiş." Tarık - Kızla kahvaltı yapmışlar. Kızın sofraya getirdiği testideki sudan içmemeye özen göstermiş imam. Bir süre sessiz kalmışlar. imam bir yandan kızı inceliyor diğer yandan "acaba" diye düşünüyormuş. "acaba bu kız o mu?" kız sanki düşüncelerini okumuşcasına bir anda elindeki ekmek parçasını bırakıp imama dönmüş ve "evet!" demiş. "ve sana bir hediyem var!" imam duyduğu ses karşısında tutulmuş. kızın ağzından o kadının sesi çıkmış çünkü. deli kadının sesiyle konuşuyormuş kız. "çok azap çektin, çok emek ettin, çok bekledin! ağır bir diyet ödedin. acı ektin yüreğine, acı gömdün yüreğin mezar yeri. göz yaşınla suladın, kanla suladın gönül toprağını. şimdi hasadını alacaksın!" imam karşısındaki küçücük kızın dudaklarından dökülen kelimeleri dinlerken içerisinde bir yerlerde huzur bulmaya başladığını hissediyormuş. sanki yarasına merhem sürüyormuş bu sözler, teselli ediyormuş, derin ve sessiz bir boşluğa yavaş yavaş çekiliyormuş gibi hissediyormuş. "baba!" imamın karşısında şimdi kızı oturuyormuş! elinin üzerine koymuş elini kızı. "az kaldı babacığım!" gülümsemiş kızı. imam da gülümseyerek karşılılık vermiş. "kapat gözlerini babacığım." imam kapatmış gözlerini. "şimdi aç!" demiş o kadının sesi! (tarık biraz düşünür gibi durdu, sonra devam etti) adam gözlerini açtığında karşısında gördüğü şeyi anlatamayacağını yazmış deftere. "aynı anda dünyadaki tüm korkuları, acıları, kayıpları, öfkeleri ve işkenceleri hissetseniz de o an hissettiklerimi yaşamış olamazsınız" gördüğü her ne ise bu ele geçiren şey oymuş. en azından imam buna kanaat getirmiş. hissettikleri, yaşadıkları ve tüm gördükleri uyuyormuş "o"na. Tarık sanki bir ses duymuş gibi başını kaldırıp kapıya baktı. şaşırmış gibi bir hali vardı. herkes bakındı o yöne. Mustafa - Ne oldu lan!? Serhat - sansür imam geldi ahahhahahahah! Ahmet - Şakaanı sansür senin çocuk! Nilay - Tarık ne oldu lan!? Tarık - Lan sanki bir şey gördüm! (kaşlarını çatmış bakmaya devam ediyordu) Mustafa - (gevşek gevşek gülerek) Laaaaan sansür belanı kirve. yemezler amına koyim. bir kere düştük. çocuk mu kand.. Tarık - şşşşş! duydunuz mu lan!? Ben - Lan tarık bir sansür im duymuyoruz olm. filim çekme bize. yeter artık lan anlat doğru düzgün!
    #303608 gizli ulak | 18/09/2014 16:10
     
  2. tümünü gör