sene 1994 sabaköy olayı

  1. 87
    ses yoktu sansür ! tam ben de bağıracakken kapıda belirdi sansür ! elinde kitap! "ohaaa!" dedi ahmet. "doğruymuş lan!" serhat yerde para bulmuş çocuk gibi koşar adım geldi yanımıza gülümseyerek. ben - lan gül ne olacak sansür !? nilay - (saçlarını okşuyordu gülün) büyük eve götürelim, hatta biz de geçelim artık oraya. ne sansür yiyeceksek orada yiyelim. mustafa - doğru söylüyorsun. haydi. hep beraber büyük eve geçtik. gül ü rahat edeceği bir şekilde yatırdık. çay, sigara içilirken serhat kucağında kitapla bağdaş kurmuş bizi bekliyordu. tarık - boşuna heveslenme serhat! serhat - ne!? ne hevesi? mustafa - yani diyor ki kitabı açacaksak beraber, okuyacaksak beraber, yakacaksak beraber diyor. tarık - yakmak mı? yakmak yok! olur mu lan yakmak!? mustafa - cayır cayır yakarım onu. belanızı sansür tirtmeyin. başımıza ne geldiyse sırf bunu bulana kadar geldi. okusak kim bilir neler olacak! ben - lan ciddi misiniz siz? gerçekten okumayı planlıyor musunuz? nilay - boşverin lan vallaha bak. tamam işte. kitap varmış... en fazla üçüncü sayfadaki resme bakarız mesela.. ben - evet. en azından onu bir görelim. mustafa - meraklı şerefsizler sizi. ben de merak ettim onu bak! ahmet - ben etmiyorum sansür ! bensiz bakın emi? biz adam değiliz ya! serhat - yok lan daha bakmıyoruz. fikir alışverişi.
    #303639 gizli ulak | 18/09/2014 16:27
     
  2. tümünü gör