sene 1994 sabaköy olayı

  1. 95
    Kapının eşiğindeyim, adım atacam atamıyorum sansür ! Mantığım çık diyor, hayalgücüm sansür tir çekiyor. Son bir bakındım içeriye. Ele avuca gelecek bir şey yoktu. Teybi fark ettim yerde, eşyaların arasında. İnce uzun sansür indirik bir yumatu. "Hiç yoktan iyidir sansür " deyip sarıldım sapına. Kapının eşiğine döndüm. Son bir kez kafamı çıkardım armut gibi. Hala orada yatıyor biri. Evin kapısından çıkıp sağımı duvara vererek ilerledim iki adım. Yine acı çeken bir ses. Mustafa değildi bu! İki adım daha.. Büyük evin köşesine yaklaşınca küçük evin girişini görebildim. Kapısı açıktı. İçeride ışık vardı. Sarı. Gaz lambası olmalıydı. Dışarı süzülen ışık evin kapısının eşiğinde ufak bir alanı aydınlatıyordu. Aydınlığın bittiği yerde de birisi yatıyordu. Kıyafetlerini seçmeye çalıştım. Ahmet ti bu! Sesimi kısarak seslendim: "ahmet!" Kıpırdamadı bile. Başucu evin kapısına doğru dümdüz yatıyordu öylece. "ahmet!" dememle başucundaki aydınlığa bir gölgenin düştüğünü farkettim. Hemen bir adım attım geriye doğru. Durduğum yerden sadece ahmet i görebiliyordum artık. Kapı kör noktada kalmıştı. Aniden sallandı vücudu. İyice dikkat kesildim. Bir el uzanıp bana doğru bakan sol kolunu çekti başucuna doğru önce. Sonra sağ kolunu. Kolları yerden yavaşça havalandı önce. Biraz durdu öyle. Sonra birisinin kollarından tutup çektiğini anladım ahmet i. Görüşümden önce kafası, sonra gövdesi sonra da bacakları çıktı yavaşça. Evin içine çekildiğini anladım.
    #303648 gizli ulak | 18/09/2014 16:31
     
  2. tümünü gör