toprağımızın üstünde şerefsiz yaşamaktansa

  1. 16
    mektubundan """ingiltere'nin oyunu biraz daha incedir. ingiltere, Türk'ün birliğini, çağdaşlaşmasını, gerçek bir bağımsızlık kazanmasını, gelecekte bile istemiyor. Yeni imkân ve görüşlerle; tamamen çağdaş ve kuvvetli bir Müslüman-Türk hükümeti başında hilâfet de olursa, ingiltere'nin elindeki müslüman esirleri için kötü bir örnek olur. ingiltere Türkiye'yi bütünü ile ele geçirebilse, kafasını kolunu koparır, birkaç yılda sadık bir sömürge durumuna sokar. Buna, memleketimizde en başta ve özellikle dinî sınıflar çoktan taraftardırlar. Fakat bunu Fransa ile dövüşmeden yapabilmek mümkün olamayacağından taraftar olamaz. Fakat, Türkiye'yi bütün olarak korumak gereği duyulursa, yani bölüşmenin büyük askerî fedakârlıklarla yapılabileceğini anlarsa Lâtinleri sokmamak için Amerikan görüşünü tutar ve destekler. Nitekim ingiliz siyasetçileri arasında zaten bu görüşe eğilimli olanlar vardır. Morisson (Morison) gibi ünlü kimseler Amerika'nın Türkiye'de manda kurmasını istiyorlar. Başka bir çözüm yolu da, Türkiye'yi Trakya'dan, izmir'den, Adana'dan, belki de Trabzon'dan ve hele istanbul'dan yoksun bıraktıktan sonra, eski Kapitülasyonları ve boğulmaya mahkûm iç sınırlarıyla başbaşa bırakmak.""" ayrıca o dönemde tüm umutların bittiğini konu alırsak bu tarz bir düşünce içinde bulunabilir.olağan şeydir ama bu vatan hainidir denilemez. --! spoiler !-- Atatürk inkılâplarından önce, İstanbul'da vapur, tünel, tren ve tramvaylarda kadınlar perde ile ayrılan ayrı bölümlerde seyahat ederlerdi. Kılık, kıyafet ve şapka inkılâbı ile birlikte, kadınların bu tip ayrı kompartımanlarda ve bölmelerde seyahat etmeleri usulü kaldırıldı. Ancak, Halide Edip Adıvar İstanbul gazetelerinden birinde, Atatürk için "Peçemize, perdemize ne karışıyor?" diye keskin bir dille serzenişte bulunuyordu. Nitekim, Halide Edip Adıvar bu tutumu yüzünden takriri sükûn kanunu çıkınca, inkılâplara ayak uyduramayan 150 kişi ile birlikte, yurt dışında yaşamaya zorlananlar arasına girdi. Yıllar sonra, 1950'de Halide Edip Adıvar yurda döndüğü zaman, kendisi ile Milliyet Gazetesi adına röportaj yapan Sabiha Sertel'in kızı Yıldız Sertel'e aynen şöyle diyecekti: "Mustafa Kemal Haklıymış !" --! spoiler !-- bilmem ne kadar doğrudur. ama vatan haini olduğunu düşünmüyorum.
    #53236 kafka | 15/03/2013 23:30
     
  2. tümünü gör