entarileri (1884)

  1. @16 ustayı karıştırma >:
    #147792 gizli ulak | 04/07/2013 09:28
     
  2. @4
    #146276 gizli ulak | 03/07/2013 17:08
     
  3. sev beni it gibi sevgini sevgimde erit ya benim ol ya da sansür tir git
    #146271 gizli ulak | 03/07/2013 17:02
     
  4. (bkz: camel toe)
    #146097 gizli ulak | 03/07/2013 14:16
     
  5. Şimdi sana bir kurye gelecek. Sana zarf atacak. Masana atacak hemen yanlış anlama. içerisinden bir nokia çıkacak. O nokia çalacak. Sen cevaplayacan. "Selam" diyecek hattaki. Sen kalkacan masandan kartonpiyer köle duvarlarının üzerinden bakınacan: "Lan biri eşek şakası mı yapıyor acaba?" diye. Boracan'ı arayacak gözlerin. O sansür in işi gibi duruyor olacak çünkü bu dalga. Ama Boracan her sabah olduğu gibi yine Güzin Hanıma sarkmakta olacak. Kadının BiEmVi si var ve bekar. Boracan ona çakmasın da kime çaksın değil mi? Neyse konuyu dağıtma lan!!! Sen diyecen telefona: "kimsin.. iz!?" ikinci çoğul şahsı kısa bir esten sonra götün üç buçuk attığından ekleyecen cümlene. "Ben morfetus" diyecek hattaki. "Ne!? Kiiiim!?" diye haykıracan kendini tutamayıp sesini sansür tiimin... baarma lan!!! "Kardeş şu an topuklaman lazım" diyecek hattaki "Neden" diyecen "Topuklarını seviyorsun değil mi" diyecek morfetus "Evet" diyecen hafif tırsarak "Tamam işte; 7 deniz kasinosundan tahsilata geldiler, kaç sansür kaaaaççç" diyecek morfetus Souk souk ter basacak götüne kadar her yerini. Kafayı bir daha kaldıracan tarla faresi gibi kenardan. Ofise giren takım elbiseli ve pis sakallı 4-5 Kadir görecen. Onların adı genelde Kadir olur şaşırma hemen sansür . Biraz bocalayıp telefondaki ibneye (kim bu sansür . ipnesi modundasın bir yandan da) "peki ne yapmam gerekiyor" diyecen. Morfetus "sakin ol" diyecek "dediklerimi adım adım yap senin götü oradan kurtaracaz". ilk defa götünden bahseden bu yabancının kim olduğunu merak mı edesin, kasino borcundan dolayı bu kadar Kadir gelmiş ona mı yanasın. Ne sansür yiyeceeni şaşıracan zaten "koy götüne rahvan gitsin" pisikolocisiyle "tamam" diyecen. O kadar şey düşünüp tamam diye sansür ik tek bir kelime kuracan bu kadar zavallısın işte. Kendini ifade etmekten bu kadar acizsin. Neyse. "Şimdi 3 dediğimde kendi bölmenden Boracan puştununkine yardır, hazır mısın?" diyecek Mor (kısalttım sansür . uzun uzun yazmıcam artık. Mor diicem geççem) "Tamam" diecen gene sansür e sansür e ne yapacan ya "Üç" dicek mor Önce mal gibi kalacan.. "Üç sansür üç yardırsana ipne" diyecek mor sen de karşıya yardıracan. "Bocaladım" diyecen "ben üçe kadar sayarsın sandımdı" diyecen "Lan olum ben diyom topukların tehlikede sen daha say dion neyse" diyecek mor. O esnada yanından geçen Kadirleri görecen ama onnar seni göremeyecek pıstın ya göt korkusuyla: Halbuki sadece karşı bölmeye geçmen yeterliydi. Ama göt korkusu seni Boracanın çöp tenekesinin dibine pıstırttı işte. Zayıfsın! Burnunun dibindeki çöpe bakacan şöyle bi: Boracan ın geçen hafta kaydığı kızla gittiği konser biletleri, zıkkımlandığı enerjidirinkler 2 kutu, bir de boş plastik kutu görecen. "Allooooo sana diyom kime diyom" diyecek telefondaki mor. Sen dalmışın tabi çöpe aklın gitmiş. "Ben üç deyince koridora çık sonra müdürün odasına yardır" diyecek mor "Tamam" diyecen "Biiir" derken mor fırlayacan müdürün odasına. Pıstıın yerden kalmanı müteakip dank edecek aklına lan daha biiir dedi ya bu" Ama çıkmışın bi kere kim tutar seni; zaten canın götünde dalacan müdürün odasına. Sen orayı boş zannediyon he mi" Değil işte. Moru beklemeliydin; müdürle karşılaşıverecen bir anda. Mor "nooldu sansür neden beklemedin daha üç diyece...." derken müdür "ne var!?" diyecek. Sen kulaan da telefon, götünde üç buçuk, peşinde 4 Kadir, "olan oldu sansür " diyecen dalacan müdüre. "Lan naabıyon" felan derken indirecen yumruu. Tabi can havliyle adamcaaz senden kaçayım derken kafayı vuracak masanın kenarına. mor "nooluyo sansür naabıyon sen" diyecek "sen bi dur sansür " diyecen "öldü mü lan acaba" die bakacan filmlerden gördüün gibi parmaklarını adamın boynuna dayayıp nabzına bakacan telaşla. "Sktir ölmüş" diyecen salak gibi. Çünkü parmaklarını boynun yanlış tarafına basmış olacan telaşla. "ne sansür yicem" die düşünürken bu cinayetin üzerine kalacaa gerçeği ile de yüzleşecen bir anda. "lan" dicen "sıçtık", "biri beni hertürlü görmüştür buraya girerken adamı öldürdü diyecekler"..diye düşünürken aklına daha kötüsü gelecek: "ulan bunlar bunu sansür ti de derler" diyip battı balık yan gider hesabı kündeye alacan müdürü mor baaracak telefonda "laaan.. yapma olm. planın parçası değil sansür naapıyon sen seçilmiş..." cart curt sesleri eşliğinde gözün iyice dönmüş, götün 3 buçuktan dörde takmış bir şekilde müdürün ırzına geçecen. işin 2 dakika sürecek en fazla: Sonuçta adama karşı boş değilsin sende. (boş değilsin derken hemen yanlış anlama sansür . sinir dolusun, öfke dolusun yani) neyse.. "Bu kadar sansür u yedim dur bir de e-sigara yakiim" diyecen bak bak pisikopata bak sansür . Tam tüttürürken aklına telefon gelecek. Arayacan arayacan bulamayacan. Sonra morun sesi mezardan geliyomuş gibi fark edecen telefonu: Gaza gelmişin demek ki işin bittiğinde müdürün kötüne sokmuşun. Tiskinerek biraz çıkaracan telefonu rektumdan (bak rektum dedim bilimsel de konuşuyoz burada sansür ), sansür lu sansür lu dayayacan kulaana; çünkü az önceki korkuların geri dönmüş olacak. Mor " sansür sansür ettin kaçış planını senin neyin var sansür " diye kısa bir haşlama geçecek sana sineye çekecen serde topuklar var ne de olsa. "Tamam sansür yaptık bi cahillik idare et ne yapiim şimdi" diecen. Mor "sana üç dediğimde - bak saymayacam direk üç diyecem bu sefer sansür sakın hata yapma" diyecek "üç dediim de oda..." demesine kalmadan sen üçü duydun ya sansür gene yardıracan odadan çıkıp koridora. "Lan naapıyon sansür ayarsız pezevenk iki bekle sansür bişe anlatıyodum" derken mor da salacak sansür "eeeeh sansür tir et çıktın mı koridora hah dön sola yatır açık pencerelerden birine" diyecek sen de "bu kadar sıçtık bari kalanını adam gibi yapalım" keşmekeşliği ile yardıracan en yakın açık pencereye. Mor "çık" diyecek "dışarı" "Nereye çıkacam sansür " diyecen "Çıksana sansür , çık işte kenarına pencerenin" diyecek mor "Vay sansür " diyecen bir yandan da balerin kıvraklığı ile atıverecen bacaanı pencereden dışarı pervazın altına. Şaşıracan bir an "vay sansür ne kadar esnek mişim" diyecen: Aklına 2 dakika içinde müdürün odasında yaptıkların, hemen ardından da ağzına sabah kahvaltıda yediklerin gelecek. Bir an bocaladıktan sonra sansür lu telefon kulaanda tamamen çıkmış olacan binanın penceresinden dışarı. "Aşaası bin metre sansür " diye düşünecen beynini sansür iim senin: Kaçıncı kattasın sansür , burj el arapta mı çalışıyon? Ne bin metresi; bir metresin oldu mu senin daha bu güne kadar da bin tanenin hayalini kuruyon.. neyse. Amk binasının kaçıncı katındaysan artık o kadar kat aşağıya bakıp üç buçuktan 4 alan götün bu bütünlemede dört buçuktan beşi alıp geçer notla mezun olacak. "Sen daha sıtarbakslardan kaave iç, barlarda içki iç, kumarhaanelerde batak oyna, futursuzca para harca borca bat: Aklını skiim senin" diyecen kendi kendine. O esnada mor başlayacak konuşmaya: "Kardeş yüzdük yüzdük kuyruuna geldik. Şimdi bana kayıtsız şartsız güvenmen lazım. Üç dediim de ne dersem aynen yapacan; yoksa ziki duttun." diyecek. Sen "lan bu adam ne isteyecek acaba" modundayken mor, aklındaki tüm soru işaretlerini kaldıran argo bariyerini yerlebir ederek seni gün ışığı göstermediğin küfürlerine seyahat ettirecek cümleyi kuracak sansür lu telefondan: "At kendini aşşaa" Bir an beyin amcıklaması geçirecen (nasıl oluyor deme ben de lisedeyken duyduydum bu deyişi; aslını astarını bilmem. komik gelmişti o zaman şimdi sözel pornografik malzeme olarak kurgularımda kullanıyom.. sana ne sansür ) "Neeeey!?" diyecen sesini kısarak. sansür artık baara bilirsin neden kısık sesle serzeniyon: E beyin amcıkladı ya işte o yüzden, anladın sen onu.. "Yok aga" diyecen mora. "Ben bu kadar yüksekten aşşağa nereye atlayacam ki?" "Ya bırak sen kendini boşlua" diyecek mor "Ben seni tutacam bişey olmayacak" Sen inanamayacan. "Ulan bu herif benne taşak geçiyor olmasın" şüphesi ile "şu ana kadar da herşeyi bildi sansür " gerçeği arasında takılıp kalacak beynin. Tam o esnada Boracanın kadınsı ve tiz çığlıını duyacan. Bir bakacan yan camdan elleri yanaklarında karı gibi baarıyo. "Lan" diicen "bu nasıl kayıyor bu kadar karıya". Başka derdin yok ya sansür Boracanın skinin derdine düşecen. Mor "biir" dediğinde salacan kendini boşlua batık balık yan yatar hesabı (bunu ben uydurdum şimdi çok da güzel uydurdum sansür ) kulaanda hala sansür lu telefon. "Atladın mı lan" diyecek mor. "Hee hacı saldım aşşaa mevlam kayıra" diicen "Neeey? Nasıl lan" diyecek mor "Bayaa" dicen "atladım direk.. Şu an bilmemkaçıncı kattayım ve hızla sana geliyom" diyecen "Lan daha üç demedim ki" diyecek mor "..yükle portif yükle, sansür salaa üç demeden atladı... neey vay sansür salaa bu mu seçilmiş kişi beynini skiim senin mor... lan bi durun sansür ben de anlamadım yüklesene itfaiye ekibini... lan itfaiye nerede??? tirinitrona yolladık ya o atlayacaadı minareden!?!? lan insan bi haber ver.. sansür sizin... ipneleee..." cızırtılara karışan bu diyalokları dinleyince amcıklamış beynin olan biteni yeni kanıksadıından vücudunun gerçekle yüzleştiği duygusal patlama ve serbest düşüşün verdiği adrenalin... -ağır çekim- Artık sen farkındasındır herşeyin.. senin olayın budur.. -ağır çekim- Amk düş düş bitmez bu arada düşüşün; artık kaç metre yukarıdaysan!? Sen tam yere çarpacakken müdürün sesi duyulur yukarıdan: "Kovuldun!!!"
    #146082 gizli ulak | 03/07/2013 13:35
     
  6. böyle iyi mi?
    #146073 gizli ulak | 03/07/2013 13:24
     
  7. if {5=hass} go to 1
    #142671 gizli ulak | 01/07/2013 15:09
     
  8. dış mih-rock
    #142667 gizli ulak | 01/07/2013 15:07
     
  9. hani kırk akıllı cebellenzi
    #142666 gizli ulak | 01/07/2013 15:06